İpağacı
İpağacı
Yünler yıkanıpta kurutmakla başlar her şey. Sonra yün
taraklarından geçirilir.
Ya da kiriş darbeleriyle yaydan geçirilerek müzikal sesiyle
ip atmadır bunun adı. Yapağı halden billur gibi yün huzmelerinin sırası ip
eğirmeye gelmiştir. İği ya da kirmanla lif lif eğirme faslı başlar dizinize
süre süre.
Kök boyası ile bulgur kazanlarında kaynatılarak boyama
işlemi günler alır. Kırbız, kötü boya, turuç, gülgez, appağa, boz, çeşitli
karışımlarla elde edilen kırmızı, kahverengi, turuncu, pembe, beyaz, açık kahve
oluverir bakır kazanlarda. Her boyamanın
tonu diğerinden farklı olur elbet. Dolayısıyla her kilimin renk harmonisi de bir
diğerinden farklıdır. Yani sizin kiliminizin bir benzerini de bulamazsınız
yeryüzünde. Tabi hesap iyi yapılmaz da kilimin sonuna doğru ipin birisi
yetişmez ve biterse dünyayı dolaşsanız aynı rengi tutturamazsınız. Geri kalanına
bir nakış uydurularak yama görüntüsünden kurtulursunuz kıvrak zekanızla.
Yaklaşık dokunacak kilimin boyu esas alınarak 3-4 metre
uzunluğundaki mesafeye karşılıklı iki kazık çakılması ve beyaz ip “kelep”
sarmalının bu kazıklar arasında gidip gelerek “kilim ıyma” sürecine de girilmiş
olunur artık. Dokunacak kilimin renkli ve nakışlı elbisesinin giydirileceği
bedenin iskeletin oluşturulmasıdır aynı zamanda. Beyaz iskelet karşılıklı gitgellerle mekik
dokunarak tamamlanır.
İp ağacı kurmak zaman alır. İki derin çukur kazıp kalın
hezen cesametindeki 4 metre boyundaki seçme çam ağaçlarının kilim eninden daha
geniş aralıklarla gömülmesiyle süreç başlamıştır.
Bu yerleştirilen kilim tezgahına (gezgah) beyaz ip iskelet
yerleştirilince, artık kelem ağacı, kücü ağacı da yerleştirilmiş olur.
Masıralar boy boy ve rengarenk iplerle sarılarak dokuma ustası analara yetiştirilirdi
evin tüm eli boş ahalisi tarafından. Dokudukça kirkit sesleriyle ritim de
başlamıştır. İyi kirkit vurdukça sırtarma da o denli az olur. Yani ustanın
ayıbı sırıtmaz asla. Ne kadar kirkiti sert ve sık vurursanız kilim de o kadar
düzgün ve kusursuz çıkar. Ama dokuma işlemi ve kullanılan ipte doğru orantılı
olarak fazla harcanmış olur.
Saya kilim en kolayıdır. Ya evin tembel kızına belletirken
dokunur. Ya da el kızı, yabancı geline kilim dokuma öğretisinde. Düz nakışsız
kilimdir yani. Çıbık ve tahtalardan oluşan ince ve kalın hatlardır rastgele
elde hangi renkler varsa aykırı bir uyum sağlanır.
Tabi bir de kötü kilimi es geçmeyelim. Eski kumaş parçaları
ve kıyafet eskilerinin sındıyla(Makas) lineer kesilmesiyle oluşan namı diğer
çapıt kilimin de hammeddesi hazırdır. Masıra sarması da kolaydır. Dokuması da
hızlı ve seridir. Evin en tembeli de kuş gibi kısa sürede dokumayı söker. Nakış
yapmaya da tenezzül edilmez zaten. Adı batasıca kötü kilim ya.
Nakışlar ve kilim. Zor ve sabır ister. Pençe kıvrım, gelin
ağlatan,bıtırak hele hele toplu kilim en baba nakışların zorladığı kilim dokuma
seanslarıydı. Ama toplu kilimin ağırlığı da bambaşkaydı. Asla yere serilmezdi
mübarek. Duvara hem de baş köşeye asılırdı.
Kilim dokumacılarını ziyarete gelen uzman bir gözse ve bir
de hata tespit etmişse film gibi geri sarılmaz elbet. Günlerce dokuduğunuz el
emeğinizi yeniden dığdılayarak sökmeniz şarttır da.
Tabii kilim dokuma uzun bir süreç. Bazan aylar alır. Masıra
sararken hem ailenin hem sülalenin bazan da köyün öz geçmişini defalarca tekrar
tekrar dinlersiniz. Öyle ki eksik ve yanlış bildirimlerde müdahale edecek
düzeyde birikime sahip olurdunuz 3 ya da 4. kiliminizin masıralarını sararken.
Önce Hantep(Antep) kilimi geldi ucuzundan. Sonra fabrika
halıları, sonra sentetik halılar ve ne kilim dokuyan analar kaldı ne de
çeyizine kilim isteyen kızlar gelinler kaldı.
Üniversite hastanesinde hekimlik yaparken hangi bölümde
okuyorsun diye sorduğum üçüncü sınıf öğrencisinin “Geleneksel Türk Elsanatları”
cevabı beni heyecanlandırmıştı. Muayene odasında şikayetini sormadan kilim
dokumayı biliyorsundur o zaman diyi vermişim. Ve o anda benim şikayetim başladı
rektörlüğe. Çünkü öğrenciden aldığım cevap hayırdı.
Çok önceden hazırladığım sıkıcı demode bulduğum için
yayınlamayı ertelediğim bu yazıyı terminoloji kaydı adına da olsa paylaşmak
istedim.
Yorumlar
Yorum Gönder