Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

K U B A Ş I K

Resim
Türk dil kurumunun da tariflediği bir terimle çocukluğumuzun ilk yıllarında tanışırdık. İlkbaharın sonlarına doğru  sabahları elle çekilen müzikal süt makinalarının eşliğinde adete harp edercesine bağırış çağırışlarla muhabbetin dibine vurulurken bu ne kavgasıdır diye uykudan uyandığınızda kubaşık serencamının başladığı ilk gün yine size denk gelmiştir.  Peynir zamanı. Evin ineğinin koyununun sütü tek seferde yeterli olamayınca komşuluk yardımlaşmasının kerhen devreye sokulduğu, birbirine muhtaç olma duygusunun olanın da olmayanında yaşadığı dönem. Günlük ne kadar süt sağıyorsan o oranda bir ortaklık kurularak anlaşabilir uyumlu beş altı komşu, sütleri her gün süt makinası olan bir evde biriktirir çekilir ve peynir serüvenine start verilir. Alınan süt miktarları temiz bir tahta parçası süte daldırılarak üst hiza kertilir ve kimin kovasının kertiği olduğu beş bağımsız otorite tarafından hafıza kaydı yapılarak alımlar seriye bağlanırdı. Peynir bahane aynı zamanda en taze yerel g...

Karamandul

Resim
          Bu başlığı seçmenin ana sebebi elbette eski hatıraları yad etmekti. Ayrıyeten kayıtlara geçip yeni nesillerin bulduğu   ebeveyn tutanaklarında karşılaşıpta arama motorlarında search ederken okul önlüğü başlığında karşılarına bu yazı çıksın istedim. Menbaından öğrenmek adına.      Doğaldır ki çok kardeşli olmanın en büyük handikapı hiç yeni elbise ya da ayakkabınız olamadığı gibi hiç yeni karamandul giyme lüksünü de yaşayamazdınız.      İki farklı kumaş türü olurdu hazretin. Birisi parlak naylon yalandan bir ateş temasıyla üçte ikisinin eriyip büzüştüğü ucuz tebaatlı olanı.   Kah kendinizin korsan içimlerinden kah da bir yakınınızın közünden sıçramasıyla hemen tamamında bir sigara izi bulunurdu.      Yek diğeri ise ucu alpakaya   kadar giden daha kaliteli kışın da sefasını süreceğiniz terletmeyen,yakmayan ve zor yanan kumaş cinsiydi. Bu daha zengin dururdu. Hem diğeri gibi burnunuzu ...

Gönül Dağına

Resim
  Her bölüm bir oyuncunun ön plana çıkarılması hem oyuncu motivasyonu ve adaletliliği hem de oyuncunun diziyi sahiplenmesi açısından son derece doğru bir tercih. Seyirciye de farklı bakış açıları sunuyor bir yandan da. Bana çocukluğumun Amerikan dizisi hatırlattı. Hemen ürkmeyin. Meşhur The White Shadow dan( Beyaz Gölge) bahsediyorum. Her bölüm bir basketbol oyuncusu üzerine kurgulanırken aynı bölüm de bir hayat hikayesi de sorgulanırdı sürükleyicilik açısından. Espiri de olsun hesabı   Ağıtçı Hüseyin ile Çalgıcı Muammer diyalogları maalesef klasik TRT takıntısı. Dizinin ambiyansı ve kalitesini berbat ediyor. ( Tıpkı Tövbeler   Olsuna devam konusundaki inat gibi. Oysa yayın günü toplam on kişinin dahi seyretmediği o kadar belli olmasına rağmen.) Halbuki Selamiden giderek ama bu şekliyle ve abartmadan   espiri ihtiyacı yeterli kalabilir. Menejar karekteri ve replikleri de tıpkı ağıtçı çalgıcı kardeş diyaloğu gibi dizi   seviyesini maalesef 3. sınıfa indirgeme...