K U B A Ş I K
Türk dil kurumunun da tariflediği bir terimle çocukluğumuzun ilk yıllarında tanışırdık. İlkbaharın sonlarına doğru sabahları elle çekilen müzikal süt makinalarının eşliğinde adete harp edercesine bağırış çağırışlarla muhabbetin dibine vurulurken bu ne kavgasıdır diye uykudan uyandığınızda kubaşık serencamının başladığı ilk gün yine size denk gelmiştir. Peynir zamanı. Evin ineğinin koyununun sütü tek seferde yeterli olamayınca komşuluk yardımlaşmasının kerhen devreye sokulduğu, birbirine muhtaç olma duygusunun olanın da olmayanında yaşadığı dönem. Günlük ne kadar süt sağıyorsan o oranda bir ortaklık kurularak anlaşabilir uyumlu beş altı komşu, sütleri her gün süt makinası olan bir evde biriktirir çekilir ve peynir serüvenine start verilir. Alınan süt miktarları temiz bir tahta parçası süte daldırılarak üst hiza kertilir ve kimin kovasının kertiği olduğu beş bağımsız otorite tarafından hafıza kaydı yapılarak alımlar seriye bağlanırdı. Peynir bahane aynı zamanda en taze yerel g...