Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sahada Pandemi ile Mücadele Eylem Planı

Resim
  Bu çalışma olağanüstü fedakarlıklarla sağlık hizmeti sunumu için mücadele edenlerin yüklerini hafifletebilmek amacıyla onlara ithaf olunur. Pandemi ile mücadelede nitelikli sağlık çalışanlarının hizmet sunumu ile profesyonelce filyasyon çalışmalarına rağmen salgının önüne geçilememektedir. Filyasyonla, bulaşmış ya da bulaşma adaylarının tescilinden öteye gidilememektedir. Sağlık Çalışanlarımız kadar halkımızın da fedakarlığa, empatiye ve  kurallara zorlanması elzem görünmektedir. Mülki İdarenin basın önünde sembolik maske mesafe kontrolü mesaisi ile olacak bir mücadele asla başarılı gözükmemektedir.           Oysa gerek filyasyon ekiplerine gerek sağlık ordumuza daha az iş düşürecek ve daha az enerji harcatacak evvelinden tedbirler ile bunlara uymayanlara yaptırım koordinesinin takibi başarıyı  mümkün kılacaktır. Yani fazla bürokrasiye boğmadan üç kurala uyumun takibi ve yaptırım prosedürünü tavizsiz ve yetkin bi...

Sürgün Öğretmen Ya da Divriği Değirmencilik

Resim
Köy ilkokulunda iken bizim aristokrasideki rol modelimiz köy öğretmenlerimizdi. Giyinişlerinden konuşma hatta yürüyüşlerine kadar bir asalet sergilerlerdi bize. Çocukken yan yana gelir adımlarımızı beraber atarak öğretmen yürüyüşü yapardık. Hatta bayramlıklarını giymiş birisine   ilk tepki “ne o öğretmene dönmüşün” olurdu. Ota okul (İHL) da ayağında lastik ayakkabı (soğuk kuyu) ile derse gelen bir öğretmeni görünce çok şaşırmıştım. Zaten gelişi de sıra dışı ve de vakitsizdi. Bizim oraların kaderinin aksine ne yeni mezun ne de tecrübesizdi. Olgun ciddi çileli bir özgeçmiş gizliydi besbelli. Derslerine öylesine hakimdi ki dikkatimiz artık ayakkabılarında değildi. Sosyal bilgiler derslerini iple çeker olmuştuk.   Üç dört ay sürdü sürmedi ortadan kayboldu gelişi gibi. İçeri girmiş dediler aranıyormuş. Zaten bize de sürgün gelmişimiş. Lise birde normal bir tayin gelmişti. Miyadında bir tayin. Kimya Hocası. Beklenilen gibi yani. Yeni mezun. Garibim ilk kez birden fazla kişiye hi...

Bizim Sınıf

Resim
  Bizim Sınıf Veysel okuyamamıştı belki. Gönlünü açmıştı o topraklardan bu vatana. Ve sonra, köyünden kimi zaman yürüyerek kimi zaman at üzerinde gidiş geliş yaparmış Muhsin Yazıcıoğlu. Anadolunun sıradan bir ilçesinde Şarkışla Lisesine. Biz mi? Rastgele bir araya geldik. On iki eylül sonrası apolitik döneme rastladı öğrenciliğimiz. Ne fikir ayrışması yaşadık ne siyasi tartışma. İşimize de gelmedi değil. İçimizde hiç öteki olmadı zira. O kadar ‘bir’dik ki. Üç yıl beraber okuduğum, son sekiz ay aynı sırayı paylaştığım İlhami ve Hikmet kardeşlerimin Alevi Mezhebinden olduğunu mezun olduktan sonra öğrenmiştim. Ne beyefendi arkadaşlardı ikisi de. Bir daha ulaşamadım neredeler bilmem. Biz mi, ev tutardık her sonbahar ortalarında. Ön tarafa yangında ilk kurtarılacaklar damgalı yatak yorgan ile evin tek yaylı somyası, çaydanlık, teneke soba. Ve çamgaz marka ucuz olurdu. Yuvarlak piknik tüpü yani. Arka tarafta “yarım galak tezek” de tamam. Atla traktörün teknesine ver elini Şark...