Şemşamer
Her dükkanın önünde bir şemşamer çuvalı. İçinde yan yatmış, şeffaflığı tozdan kaybolmuş ince belli bir cam bardak. Yegane ölçü birimi bu bardak. Hemen her esnafın dükanının önünde bulunurdu. Seyyarı da az değildi. Taze kavruk. Çekke. Ama olmassa olmazı şemşamer.
Şemşamer gibi dönüp durma ihtarı önemli bir itham deyimiydi. Hala da yok değil. Şemşamer sapı gibi kuruyup kalmışın derlerdi biraz zayıf ergenlere.
Yıllar sonra üniversite için geldiğim şehirde bulamadım bu lezzeti. 4. sınıfta şunlar ne ola ki diye merak edip tattığım muz yığınları almıştı bizim taze kavruğun yerini. Oysa yıllarca ceketin sağ cebini şemşamer için hep boş tutardık. Yanımızdakine ikram için teklif bile edilmezdi. Daldırır cebe avucunuzu cömertçe. Eline vurarak açtırır boşaltırdınız şemşameri. Çitliyerek gezmek ortak hobimizdi. Yatsıleyin cami çıkışı en az 3-4 kardeş çaprazdaki dükkana gider eve varasıya birtirirdik fişek dolu şemşameri.
Yaza doğru tarlaları dolduran kalpaklar yaş/taze şemşamer eğlencemiz olurdu. Yağ için ekilen kara şemşamer kerhen çitlerdik. El ve dudakları boyasa da alternatif ala şemşamer yoksa mahkumsunuz biçare.
Herkes kendi mahsulünü kurutur istifler. Kurumuş kalpak çırpımı elbette manuel yapılırdı. Buğday sergisi kadar olmasa da bir kaç çadırla serip kurutulur. Zaman zaman soba gözünde kavurur tadardık kış günleri. Mutlaka biraz yakılmış olsada.
Şemşameer toplanıp hasat edilince iş bitmez elbet. Kök toplama seromonisi sonbaharın bitip kışa merdiven dayadığı günleri de beraberinde getirirdi. Kök söktürmek deyimi ağaç kökü sökmenin çilesini izah etse de. Şemşamer kökü sökmek. Hele de kişi başına sökülecek yüzlercesi sıra sıra sizi bekliyorsa. Belinizin iflahı da kesilir tarla tamamlanıncaya kadar. Yetti mi. Onlar ev önüne taşınır bir koca ada misali. Elinde bir kör keser. Tek tek kıyılır o saplar. Soba tutuşturuculuğu için birebirdir vesselam. Tezek tutuşturmak baba yiğitlik ister zira. Çıra, gaz yağı yerine bedavadan biraz pahalı tutuşturucucunuz eziyetli de olsa iyi bir yakıt. Saman alevi gibi. Yanar ve geçer. Tandırda ekmek evirirken de saman yerine oldukça tercih edilirdi zamanında.
Oğlu İstanbulda Hukuk okurken ona arkadaşıyla şemşamer gönderen hem de kabuğunu tek tek çıkarıp içini gönderen annneyi dinleyince bu yazı geldi aklıma. Tabi bir hafta boyunca saklayıp okuldan ilçeden hafta sonu köye dönünce yemediği elmayı bize dilimleyen kendi annemi de. Mekanları cennet olası.
Bu cumartesi bunlar döküldü kalemimden. Başkentte gururla karşıladığım bir siha mühendisini muayene etmemden sonra.
Teşekkür ederiz. Elinize sağlık.
YanıtlaSil