Zamanın Behrinde, Seten
Biz hayvanatın her türlüsüne eriştik desem yeridir. Koşuma gelen her hayvan aynı zamanda çift sürmeye ve dahi seten döndürmede de görev alırdı zamanın behrinde. Öküz arabası, camız arabası, at arabası, olan çift olmayan da tek eşeğini bile gerek arabaya gerek çifte koşardı. Tek eşekli arabanın son temsilcisi ise rahmetli Hamdi Dayımdı. Namı diğer Bulgurcu Hamdi. Atı arabası olmayan, bulguru yarması az olanın iki alternatifi ise elle olan bulgur taşı veya soku taşıydı. Soku taşında yarma dövmeyeli neredeyse ikinci çeyrek asra dayanılmıştır. Yarım insan gövdesi büyüklüğündeki ağaç tokmaklar sokuya doldurulan ıslanmış yarmalık buğday veya hedikten kurutulmuş bulgurlar değişmeli delikanlı triosuyla peşpeşe ritmik bir şekilde sıra sende anlamında “hoh! hoh!” sesleriyle dövüldükçe dövülürdü. Yorulan oradan geçen yeni gençlerle yer değişir eğer yoldan geçen olmazsa eldeki elamanlarla soluyup soluyup sokularak yarma dövme işi kepeğin çıkışına kadar devam ederdi....